2012 yılında, Ege’nin güzelliklerini ve zengin kültürünü, büyük şehirlere taşıma ve her mevsim ulaşılır kılma hayali ile başladı hikayemiz.Misafirlerimizin, ferah bir ortamda benzersiz bir konfor ve lezzet deneyimi yaşayabileceği, özel tatları ve Ege’nin yöresel lezzetlerini hem tadıp hem de satın alabileceği mekanlar tasarladık.

Fesleğen kokan Arnavut kaldırımlı dar sokakları, maviye boyanmış tahta masaları,
taş duvarlardan sarkan sardunyaları, hanımelleri ve begonvilleri ile Alaçatı mimarisini özenle koruduk. Ege’nin doğallığını ve lezzetlerini büyük şehirlere, Ege’ye duyulan özlemi gidermek için taşıdık.Alaçatı mimarisinin etkileyici yönlerini projelerimizde kullanırken, mekan ve insan algısını bir bütün olarak görmeye çalıştık. Ege insanının sıcaklığından aldığımız ilham ve Alaçatı kültürünün sunduğu huzur ve samimiyeti genel mimariye yansıtmaya çalıştık.